CBS Televizyonu: Erdoğan ABD'ye meydan okuyor
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta röportaj verdiği Amerikan CBS News kanalı, haberinde "Türkiye Cumhurbaşkanı ABD'ye rağmen meydan okuyor" ifadesini kullandı. Röportajda, CBS muhabiri Margaret Brennan'ın "Rusya'dan başka bir set S-400 almayı planlıyor gibisiniz? Sözleriniz buna 'evet' der gibi" sorusuna Erdoğan, "Ne demek, tabii ki evet" cevabını verdi. - Son dakika haberi | AK Parti, yalan habere karşı sahaya iniyor -"Kürt sorunu"nu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu çözecekmiş! İşte HDP'nin skandal istekleri -CHP Denizli Gençlik Kolları Başkanı Tugay Odabaşıoğlu'ndan odalarına Başkan Erdoğan'ın fotoğraflarını asanlara densiz tehdit -Son dakika haberler | Zincir marketlerde gramaj oyunu
Başkan Erdoğan'ın röportaj verdiği Amerikan CBS News: Türkiye Cumhurbaşkanı meydan okuyor
Giriş Tarihi: 25.09.2021 13:00 Güncelleme Tarihi: 25.09.2021 13:48
Geçtiğimiz günlerde ABD’nin New York kentinde gerçekleşenBirleşmiş Milletler 76'ncı Genel Kurulu toplantılarına katılan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, burada ülke medyasına özel açıklamalarda bulunmuştu. Amerikan CBS kanalına konuşan Başkan Erdoğan, burada yaptığı S-400 açıklamalarıyla gündeme oturdu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, BM 76. Genel Kurulu'na katılmak üzere gittiği ABD'de, CBS News kanalı muhabiri Margaret Brennan' bir röportaj vermişti.
Röportajı yayımlayan ve haberleştiren CBS News, Başkan Erdoğan için "Meydan okuyor" dedi.
"TÜRKİYE S-400 ALMAYI PLANLIYOR"
Haberde, "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu hafta CBS News ile yaptığı özel bir röportajda, hükümetinin ABD'ye meydan okumayı ve Rus yapımı başka bir uçaksavar füze savunma sistemi satın almayı planladığını söyledi" ifadelerine yer verdi.
"TÜRKİYE'YE KİMSE KARIŞAMAZ"
Erdoğan'ın S-400 bahanesiyle ABD'nin F-35'lerin Türkiye'ye teslimatını durdurmasına ilişkin konuşması üzerine Brennan, "Rus S-400 hava savunma sistemlerinden başka bir set almayı planlıyor gibisiniz?" sorusunu yöneltti.
Bu soruya Başkan Erdoğan'ın cevabı, "Hangi ülkeden ne tür savunma sistemleri aldığımıza kimse müdahale edemez. Buna kimse karışamaz. Bu kararları sadece biz veririz" oldu.
"NE DEMEK! TABİİ Kİ EVET"
Muhabirin, "Bu kulağa 'evet' cevabı veriyorsunuz gibi geliyor" demesi üzerine Başkan Erdoğan, "Ne demek! Tabii ki evet" dedi.
Başkan Erdoğan ABD gündemine damgasını vurdu!
Geçtiğimiz günlerde ABD’nin New York kentinde gerçekleşenBirleşmiş Milletler 76'ncı Genel Kurulu toplantılarına katılan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, burada ülke medyasına özel açıklamalarda bulunmuştu. Amerikan CBS kanalına konuşan Başkan Erdoğan, burada yaptığı S-400 açıklamalarıyla gündeme oturdu.
CBS Televizyonu: Erdoğan ABD'ye meydan okuyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CBS Televizyonuna verdiği mülakat, ABD'li televizyon kanalı tarafından "meydan okuma" olarak yorumlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, BM zirvesi için gittiği New York'ta CBS News'e verdiği röportaj, ABD'li medya kuruluşu tarafından "meydan okuma" olarak adlandırıldı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD'de gerçekleşen Birleşmiş Milletler Zirvesi'nde yarattığı etkinin yankıları devam ediyor. New York'ta gerçekleşen Birleşmiş Milletler 76'ncı Genel Kurulu toplantılarına katılan Başkan Erdoğan, ABD'li CBS kanalına da önemli açıklamalarda bulunmuştu.
CBS muhabiri Margaret Brennan'ın sorularını yanıtlayan Başkan Erdoğan'ın röportajı büyük ses getirdi.
"KARARLARIMIZA KİMSE MÜDAHALE EDEMEZ"
Özel röportajı, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD için oluşturduğu tehditlere rağmen Rus S-400 Hava Savunma Sistemi'ni almakta kararlı" başlığıyla servis eden CBS, Erdoğan'ın tavizsiz tavrının da altını çizdi.
Başkan Erdoğan ABD gündemine damgasını vurdu!
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CBS News ile yaptığı özel röportajda, hükümetinin ABD'ye meydan okumayı ve Rus yapımı başka bir uçaksavar füze savunma sistemi satın almayı planladığını söyledi" ifadelerine yer veren CBS News, Erdoğan'ın taviz vermez duruşuna odaklandı.
Türkiye'nin Rus S-400 hava savunma sistemini almasının ardından ABD ile yaşadığı F-35 programı gerginliğinden söz açan Brennan, Başkan Erdoğan'a, "Rus S-400 hava savunma sistemlerinden başka bir set almayı planlıyor gibisiniz?" sorusunu yöneltti.
Bu soruya, Türkiye'nin iç işlerine ve kararlarına dışarıdan herhangi bir müdahalenin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak "Hangi ülkeden ne tür savunma sistemleri aldığımıza kimse müdahale edemez. Buna kimse karışamaz. Bu kararları sadece biz veririz" şeklinde yanıt veren Erdoğan'a "Bu kulağa 'evet' cevabı veriyorsunuz gibi geliyor" yorumunda bulunan Brennan, aldığı kararlı yanıt karşısında da bir süre sessiz kaldı.
Erdoğan'ın röportaj verdiği CBS News: Türkiye Cumhurbaşkanı meydan okuyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta röportaj verdiği Amerikan CBS News kanalı, haberinde "Türkiye Cumhurbaşkanı ABD'ye rağmen meydan okuyor" ifadesini kullandı. Röportajda, CBS muhabiri Margaret Brennan'ın "Rusya'dan başka bir set S-400 almayı planlıyor gibisiniz? Sözleriniz buna 'evet' der gibi" sorusuna Erdoğan, "Ne demek, tabii ki evet" cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 76. Genel Kurulu'na katılmak üzere gittiği ABD'de, CBS News kanalı muhabiri Margaret Brennan' bir röportaj vermişti. Röportajı yayımlayan ve haberleştiren CBS News, Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Meydan okuyor" dedi.
"TÜRKİYE S-400 ALMAYI PLANLIYOR"
Haberde, "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu hafta CBS News ile yaptığı özel bir röportajda, hükümetinin ABD'ye meydan okumayı ve Rus yapımı başka bir uçaksavar füze savunma sistemi satın almayı planladığını söyledi" ifadelerine yer verdi.
"TÜRKİYE'YE KİMSE KARIŞAMAZ"
Erdoğan'ın S-400 bahanesiyle ABD'nin F-35'lerin Türkiye'ye teslimatını durdurmasına ilişkin konuşması üzerine Brennan, "Rus S-400 hava savunma sistemlerinden başka bir set almayı planlıyor gibisiniz?" sorusunu yöneltti.
Bu soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cevabı, "Hangi ülkeden ne tür savunma sistemleri aldığımıza kimse müdahale edemez. Buna kimse karışamaz. Bu kararları sadece biz veririz" oldu.
"NE DEMEK! TABİİ Kİ EVET"
Muhabirin, "Bu kulağa 'evet' cevabı veriyorsunuz gibi geliyor" demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne demek! Tabii ki evet" dedi.
"ABD'YE MEYDAN OKUMA"
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alımı üzerine ABD'nin F-35'lerin Türkiye'ye teslimatını durdurmasına ilişkin konuşan Erdoğan'ın, "Hangi ülkeden, hangi seviyede ne tür savunma sistemleri aldığımıza kimse müdahale edemeyecek" sözlerine gazeteci Margaret Brennan "Rusya'dan başka bir set S-400 almayı planlıyor gibisiniz? Sözleriniz buna 'evet' der gibi" sorusunu yöneltirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir an bile düşünmeden "Tabii ki, evet" ifaderiyle yanıtladı. CBS Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanıtını ABD'ye meydan okuma olarak duyurdu.
CBS News ise, Erdoğan'ın açıklamalarını 'meydan okuma' olarak nitelendirdi ve "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümetinin ABD'ye meydan okumayı ve Rus yapımı başka bir uçaksavar füze savunma sistemi satın almayı planladığını söyledi" ifadeleriyle yorumladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CBS televizyonunda Afganistan mesajı: Amerika orada niçin var?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan CBS televizyonuna verdiği röportajda ABD'nin Afgan mülteciler konusunda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirterek, 'ABD'nin tabii ki çok şeyler yapması gerekir. Amerika orada niçin var? Neden var? Önce bu soruların cevabını kendisine vermesi gerek' dedi. Türkiye'de kayıt dışı 300 bin Afgan mülteci olduğunu hatırlatan Erdoğan, 'Ülkemize hala Afgan mülteci almaya gücümüz yetmez' dedi.
Brennan'a, "Ne demek, tabii ki evet!" cevabını veren Erdoğan'ın bu tavrı, ülke medyasında da oldukça konuşuldu.
Son dakika haberi | AK Parti, yalan habere karşı sahaya iniyor
Giriş Tarihi: 26.9.2021 10:05 Son Güncelleme: 26.9.2021 10:12
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile Türkiye'nin dört bir yanına dağılan AK Partili milletvekilleri vatandaşın nabzını tuttu. Yalan ve dedikodu konusunda kantarın topuzunu kaçıran muhalefetin ortamın zehirlemesinden rahatsızlık var. AK Parti de bunun önlenmesi için harekete geçmeye hazırlanıyor.
Pandemi nedeniyle vatandaşla eskisi kadar sık bir araya gelemeyen AK Partili milletvekilleri, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla TBMM'nin kapanması ile birlikte Türkiye'nin dört bir yanına dağıldı. Vatandaşı dinleyen ve yerinde tespitler yapan milletvekilleri bunları parti genel merkezine iletiyor. TBMM'nin açılması ile birlikte vatandaşın beklentilerinin giderilmesi, sorunların çözülmesi için bir dizi önlem devreye sokulacak.
YALAN VE DEDİKODU EN ÖNEMLİ SORUN OLDU
Milletvekillerinin en önemli tespitleri, muhalefetin illerde ve sosyal medya aracılığı ile başlattığı karalama kampanyaları, yalan ve dedikodular ile ortamı çok fazla zehirlemesi oldu. "Biz de bu yalan ve iftiralara yanıt vermekte gecikiyoruz. İnsanlar en uçuk şeylere bile inanabiliyor.
Hızla yalanları ortaya çıkartıp büyümesini önleyecek bir sistem kurmalıyız" önerisi getirildi. Partinin önümüzdeki dönemde bu konuda çok daha hassas olacağı bildirildi. Teşkilatlar il ve ilçelerinde çıkan yalan ve dedikodular büyümeden yanıt verecek. Sosyal medya için de bir sistem kurulacak.
YEREL SORUNLARA ÇÖZÜM
Türkiye'nin büyük alt yapı yatırımlarını gerçekleştirip ülkenin bu konudaki sıkıntıları çözmesi sahaya da yansıdı. Yol, köprü, havaalanı gibi temel sorunlar çözüldüğü için daha mikro, yani yerel talepler geliyor. AK Parti'nin de önümüzdeki dönem politikalarını buna göre şekillendireceği belirtiliyor.
FİYATLARDAKİ YÜKSELİŞ
Fiyatları speküle ederek arttıranlara karşı mücadele başlatılırken vatandaşın önemli konularının başında bunun geldiği görüldü. Denetimlerin yanısıra çiftçinin girdi maliyetlerinin azaltılması, emekliler gibi kesimlerin sıkıntılarının giderilmesi için de bazı adımlar atılması bekleniyor.
"Kürt sorunu"nu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu çözecekmiş! İşte HDP'nin skandal istekleri
Giriş Tarihi: 26.09.2021 10:35 Güncelleme Tarihi: 26.09.2021 10:38
Son zamanlarda "erken seçim" tartışmalarıyla gündemi meşgul edenler şimdi de "Kürt sorunu" söylemiyle gündem yaratmaya çalışıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yanına İYİ Parti'yi de alarak, AK Parti'nin 15 yıllık tecrübesini yok sayarak "Kürt sorunu"nu çözeceğini söyledi.
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Meşru muhatap HDP'dir, İmralı değil..." sözleri sonrası "Akşener'in 'kimyası' değişti" başlıklı yazıyı köşesine taşıdı. Ayrıca HDP'nin skandal istekleri de ortaya çıktı.
İşte Mahmut Övür'ün "Akşener'in 'kimyası' değişti" başlıklı yazısı ve detaylar:
Nihayet CHP ve İYİ Parti, zurnanın zırt dediği yere geldi. Siyaset mühendisliğinde, -siz buna büyük operasyon da diyebilirsiniz- bütün hesap HDP'yi tıpkı yerel seçimlerde olduğu gibi karşılıksız Millet İttifakı'na yamamaktı. Projenin silahı bıraktırmak gibi bir hedefi de yoktu.
Büyük patron Biden da bunu istiyordu.
Ancak, 40 yıldır siyasete alan açmak için başlatılan çözüm süreçlerini kendi hırsları, küçük iktidar hesapları için feda eden Kandil'in baronları buna kolay kolay yanaşmaz.
Çünkü onların derdi, sistemin demokratikleşmesi, halkın rahat nefes alması falan değil. Dertleri, kendilerinin hâkim olacağı adı "demokratik" ama gerçekte despotik "özerk" iktidar alanları oluşturmak...
Bu yüzden bu yapı, yani PKK-Kandil ve siyasi uzantısı HDP, arkasında güçlü bir halk desteği olan ve riske girip çözüm süreçleriyle cumhuriyet tarihinde Kürtlerle ilgili en radikal adımları atan Başkan Erdoğan'ı bile ABD'nin aparatlığına soyunarak sattı
Şimdi CHP, yanına da İP'i alarak, AK Parti'nin 15 yıllık tecrübesini de yok sayarak bu yapıyla "Kürt sorunu"nu çözeceğini söylüyor. Hem de ne olduğu bilinmeyen vaatlerle...
İlk adımı da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu attı: "Meşru muhatap HDP'dir, İmralı değil..."
Ortalık birden karıştı. Kargaşanın fitilini de İmralı'nın kurdurduğu HDP'nin bir önceki eşbaşkanı Sezai Temelli ateşledi: "Asıl irade İmralı'dır."
Bu cevap deyim yerindeyse Kılıçdaroğlu'nun da Akşener'in de "kimyası"nı bozdu. Bozulan bu kimyayı düzeltmeye ise HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar'ın, "Temelli'nin kendi kişisel görüşüdür" demesi bile yetmedi. Çünkü Sancar, o cümlenin devamında şunu söylemek zorunda hissetti: "Yani, meseleye bütünlüklü bakmak lazım, İmralı da bir aktör."
Yarın Kandil adına Cemil Bayık'ı da devreye sokarlarsa hiç şaşmamak gerekiyor. Onunla görüşmeye de artık Oğuz Kaan Salıcı ile Koray Aydın mı gider bilemem ama şu bir gerçek: Kılıçdaroğlu ve Akşener'in eli ayağına karışmış durumda.
Öyle karışmış ki, önceki akşam Halk TV yayınına çıkan Meral Akşener, aday olmayacağını açıkladığı o yayında ne diyeceğini şaşırdı. Eminim yayının bitmesi için içinden dua bile etti. Hatta bir sonraki yayını gerekçe göstererek kaçmak istedi. Ancak Suat Toktaş, "Sormam gerekiyor" diyerek nihayet HDP Millet İttifak'ı ilişkisini sordu.
O an Akşener'in yüzü değişti. Ve çaresizce şu tespiti yaptı:
"Sayın Sezai Temelli çıktı dedi ki: 'Muhatap İmralı'dır'... HDP'nin yöneticileri HDP'nin aktörlüğünü kabul ettiler ve İmralı'yı muhatap olarak koydular."
Cümleyi düzgün kuramasa da en azından HDP'nin İmralı'yı muhatap aldığını söyledi. Ama arkasını getirmedi. Bu durumda İYİ Parti ne yapacağını söylemedi, söyleyemedi. Hatta hiç alakası yokken, biraz da kıvrana kıvrana sözü döndürüp dolaştırıp Cumhur İttifakı'nı suçlamaya kadar götürdü.
Oysa tablo çok netti. Millet İttifakı'nın bir parçası yapılmak istenen HDP'lilere göre muhatap Öcalan'dı. Bunu da bir hafta önce HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan açık açık söylemişti:
"Kürt sorununun çözümünde Sayın Öcalan'ın muhatap alınması elzemdir."
Sanıyorum tarihçi ve "deneyimli" siyasetçi olduğunu söyleyen Akşener, hayatında bu kadar zorlanmadı. Gördüğünüz gibi sadece içi boş bir açıklama bile bir siyaset mühendisliği ürünü olan Millet İttifakı'nı sarsmaya yetti. Rahmetli Demirel'in deyimiyle turpun büyüğü heybede... Henüz HDP içinde neler olduğunu görmedik. Asıl depremi Öcalancılar ile Selocular arasındaki kavgada göreceğiz.
İşte HDP'NİN ŞARTLARI
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre: Son günlerde yaşanan "erken seçim" ve "Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı tartışmalarına" paralel olarak "Kürt sorunu" söylemi yeniden gündeme oturdu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "35-40 yıldır çözülemeyen Kürt sorunu için meşru bir organa ihtiyaç duyulduğunu" ileri sürerek, "Meşru organ kimdir? HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz. Eğer bu sorun çözülecekse, meşru bir organla çözebiliriz" diyerek, HDP ile ortak hareket edebileceklerine işaret etti.
HDP'NİN SKANDAL İSTEKLERİ
CHP'nin çözüm için adres gösterdiği HDP, 24 Haziran 2018 seçimlerinden önce bir deklarasyon yayınlamıştı. 23 Mayıs 2018'de açıklanan "Kürt Sorununa Çözüm Deklarasyonu" adlı metinde HDP'nin istek ve talepleri sıralandı. O deklarasyonda "Kürdistan" isminin Anayasa'ya girmesi, özerklik, PKK'lı teröristlerin cezaevlerinden tahliyesi, devletin terör operasyonları nedeniyle özür dilemesi ve koruculuğun kaldırılması gibi skandal talepler yer alıyordu.
BEBEK KATİLİNE ÖZGÜRLÜK
HDP'nin açıkladığı deklarasyonda da İmralı'daki bebek katili Abdullah Öcalan muhatap gösteriliyor. Metinde yer alan "Sorunun tarafları ve muhatapları bellidir. Bu sorun ancak muhatapların iradesiyle çözülebilir. PKK lideri Abdullah Öcalan, 2013-2015 yılları arasında yürütülen diyalog sürecinde bir aktör olarak sorunu çözebilecek güçlü bir muhatap olduğunu göstermiştir" ifadesi, adres olarak teröristbaşını işaret ediyor.
ÖZERKLİK ISRARI
Skandal taleplerle dolu sözde deklarasyonda şunlar yer alıyor:
- Üniter yapı içinde, Kürtlerin kendi karar mekanizmaları oluşturulacak, demokratik yerinden yönetim modeli esas alınacak.
- Yerel ve yerinden yönetim talebi başat taleplerden biridir. Merkeziyetçilik değil adem-i merkeziyetçilik esas alınacak.
- Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na konulan şerhler kaldırılacak. (Türkiye 1992 yılında imzaladığı anlaşmanın bazı maddelerine eyalet sistemi doğuracağı gerekçesiyle şerh koymuştu)
- Kürdistan ismi anayasal statü kazanacak.
HAPİSTEKİ PKK'LILAR SALINSIN
- Hasta mahpusların derhal serbest bırakılması sağlanacak.
- Cezaevlerinde tutuklu olan gazeteciler, kadınlar, siyasetçiler, öğrenciler özgürlüğüne kavuşacak.
- Başta Öcalan'ın kaldığı İmralı Cezaevi olmak üzere cezaevlerindeki tecrit uygulamalarına son verilecek.
- Kürtlerin de arasında olduğu halklara karşı yapılan soykırım karşısında, devletin özür dilemesi için çalışmalar yapılacak.
- Koruculuk sistemi lağvedilecek.
- Yaşanan soykırımlar, tehcir ve katliamların ortaya çıkarılması amacıyla "Hakikat Komisyonları" kurulacak.
PKK DERNEKLERİ AÇILACAK
- Kapatılan STK ve medya organları yeniden açılacak ve malvarlıkları iade edilecek.
- Eğitimin bütün kademelerinde anadilde eğitim görülecektir.
- Yargıda herkesin anadilinde hizmet alabileceği yargı koşulları oluşturulacak.
- Kürtçe isimler iade edilecek, tabelalar, lehvalar değiştirilecek.
- Sınır barajları ve HES projelerine son verilecektir.
- Ortadoğu'da Kürtlerin ulusal birliği sağlanacak.
CHP Denizli Gençlik Kolları Başkanı Tugay Odabaşıoğlu'ndan odalarına Başkan Erdoğan'ın fotoğraflarını asanlara densiz tehdit
GÜNDEMSabah
Giriş Tarihi: 26.09.2021 08:23
CHP Denizli Gençlik Kolları Başkanı Tugay Odabaşıoğlu ilk olarak partisinin Merkezefendi İlçe Danışma Kurulu Toplantısı'nda "Bazı Belediye Başkanları'mızın odalarında Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı var. Gençlik kollarının çalışmalarını bölmeye çalışan var. Biz onların ellerini kollarını kırmasını biliriz" dedi. Odabaşıoğlu'nun sarf ettiği sözler üzerine bazı belediye başkanları sinirlenerek toplantıyı terk etti.
Odabaşıoğlu önceki gün Denizli Honaz'da düzenlenen Danışma Kurulu Toplantısı'nda da Merkezefendi İlçe Danışma Kurulu Toplantısı'nda sarf ettiği sözlerin arkasında olduğunu vurgulayarak "Beni o günkü sözlerimden dolayı eleştirenler, tepki gösterenler var. O günkü sözlerimin arkasındayım. Hatta ellerini kırmakla kalmam kafasını da kırarım" dedi.
AYRILMAK İSTEDİ
Makam odasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın fotoğrafı asılı olan CHP'li Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek toplantıyı tek etti. Ayağa kalkan ve duruma tepki gösteren Başkan Kepenek, " Bizleri kafa kırmakla tehdit ediyorsunuz. Örgüt örgüt deyip seçilmiş bir başkanı yok sayıyorsunuz. Yeter, bıktım artık. İstifa ediyorum" diye bağırdı. Başkan konuşmasının ardından salonu terk etti. Belediye Başkanı Kepenek'in "istifa" resti salonu dolduran CHP'lilerde soğuk duş etkisi yaratırken CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer, Kepenek'in arkasından koşarak bir süre başkanı ikna etmeye çalıştı. Kepenek salona geri dönmezken toplantı iptal edildi.
Son dakika haberler | Zincir marketlerde gramaj oyunu
Giriş Tarihi: 26.9.2021 10:05 Son Güncelleme: 26.9.2021 10:06
BARIŞ ŞİMŞEK
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 büyük zincir marketle ilgili yaptığı açıklama sonrası, bu marketlere yönelik fahiş fiyat incelemesi başlatılırken, Ticaret Bakanlığı bir süre önce de vatandaşlardan gelen şikayetler üzerine bu marketlere gramaj denetimi gerçekleştirdi. Bakanlık Türkiye genelindeki yaygın olan marketlerden birinde satılan cevizin gramajının etikette yazdığından düşük olduğunu, bir diğerinde de satılan ambalaj erikte gramaj oyunu olduğunu tespit etti.
Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu da kendisine gelen ihbarları değerlendirerek marketlerdeki gramaj oyununu örnekleriyle deşifre etti.
11 BİN 429 LİRA PARA CEZASI KESİLDİ
Bakanlık yaptığı denetimlerde 5 büyük zincir marketlerden birinin şubesinde satışa sunulan paket erik ürününün kabı üzerinde ürünün gramajının 250 gram olarak belirtilmesine karşın yapılan gramajdan çalındığını belirledi. Şubede yapılan denetimde ürünlerin tamamının 160-180 gram olarak tartıldığı tespit edildi. Bakanlık şu değerlendirmede bulundu:
"Yapılan incelemeler sonucunda, bahse konu tanıtımlarda paket erik adlı ürünün ambalaj üzerinde yer alan etikette belirtilen gramajdan daha düşük ağırlıkta satışa sunulmasının tüketicileri aldattığı ve aynı zamanda ortalama tüketicinin ekonomik davranış biçimini ve bilinçli olarak karar verme yeteneğini azalttığı değerlendirilmiştir.
Bu maksatla 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un ilgili maddeleri uyarınca markete 11 bin 429 lira idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir."
50 GRAM CEVİZ BUHAR OLDU
Bakanlık bir başka şikayet üzerine yaptığı denetimde ise yine 5 büyükler arasında yer alan bir marketin şubesinde ceviz paketlerinde oynanan oyunu ortaya çıkardı. Marka bir ürüne ait ceviz içi paketinin 200 gramının 12.45 liraya satıldığına yönelik reklam yapan market, vatandaşlara bu fiyattan 150 gram ceviz sattı.
Kampanyalı ürünün satışa sunulurken reklamının 200 gram olarak yapıldığı, ancak tüketici tarafından Bakanlığa sunulan kasa satış fişi ile reyonda yer alan ürün görseline ait fotoğrafta ürünün 150 gram olduğu belirlendi. Markete reklam yasağı getiren bakanlık, kararında şu ifadelere yer verdi:
"Yapılan incelemeler sonucunda, anılan reklamda yer alan ürün ambalajının üzerinde net 200 gram olduğu bilgisinin açıkça görüldüğü; buna karşın belirtilen tarihlerde şikayet konusu ürünün marketler zincirinde satışa sunulan ambalajlarının 150 gram olduğu ve bu hususun tüketici tarafından Reklam Kurulu'na iletilen kasa satış fişiyle ve ürün görselleriyle de sabit olduğu, dolayısıyla tüketicinin algılama düzeyi göz önünde bulundurulduğunda söz konusu tanıtımların aldatıcı ve yanıltıcı nitelikte olduğu değerlendirilmiştir."